KİTAPİ GÜNLÜĞÜM
Sevgili Kitapi Günlüğüm,
Orucun kafa yaptığı bir ramazan günüyle beraber herkese merhabalar!Evet,bildiğiniz gibi şu an (daha doğrusu bir kaç gün önce) ramazana girdik.Tahmin edeceğiniz üzere ben de oruç tutuyorum.Aksini tahmin edemezsiniz zaten.Aslında hiç de zorlandığım söylenemez.Tabi yazı yazarken ve kitap okurken orucu unutuyorum.Ama normalde de dayanabileceğimi biliyorum.Sadece bu zamanı değerlendirmek istiyorum.Bu arada ramazan olmasına rağmen sizlere verdiğim sözü tutacağım ve upuzun bir yazı yazacağım.Evet doğru duydunuz.Ben hayatta sözümden dönmem.Tamam,doğruyu söylemek gerekirse birkaç defa sözümden dönmüş olabilirim ama bu şu anda da döneceğim anlamına gelmez.Belki de gelir.Neyse.Siz orasını fazla kurcalamayın.Bu arada siz de oruç tutyorsunuz değil mi?Umarım tutuyorsunuzdur.Tutarsınız ya.En azından ben öyle tahmin ediyorum.Umarım doğru tahmin ediyorumdur.Tamam bu konuyu burada sonlandıralım yoksa bir süre sonra beni çıldırmış bir şekilde bulabilirsiniz.Bunu siz de istemezesiniz herhalde.Bence ben sizlere bir olay anlatayım.Hatta şu konu üzerinden gidelim:Bibliyofiller.Aslında bu bir konu değil kelime ama siz konu olarak algılayın.Zaten pek fark ettiğinizi de zannetmiyorum.Malum oruç.Konuyu dağıtmadan başlayalım.Öğretmenimizle beraber düşündük ve haziran ayı için de bir bibliyofil kitabı almaya karar verdik.Hatta bu kitabı da kendimiz seçecektik.Öğretmenimiz herkesin önerisini bana yazdırmasını ve tüm önerileri değerlendirerek bir kitap seçeceğini söyledi.Yani anlayacağınız dilediğimiz kitabın ismini yazdırabiliriz.Tabi çok pahalı olmayacak şekilde.Ben çok sevdiğim ve yeni keşfettiğim bir yazar olan Hanzade Servi'nin kitaplarından almamızı tavsiye ettim.Ama bunu henüz dile getirmedim.Bu yazarın yazdığı kitaplar hep korku içerikli.Bu yüzden seviyorum ya.Kitapide de görmüş olduğunuzu tahmin ettiğim Karakura'nın Düşleri isimli bir eserini okudum ve bayıldım.Bu yüzden kitapide bu kitapla ilgili bir tanıtım yazdım.Bu tanıtımı okuyup harika bir serüvene atılabilirsiniz.Ama lütfen bu kitabı okurken tanıtım yazısında yazdığım uyarıları dikkate alın.Yoksa gece uyuyamazsınız.Biraz reklam yapıyormuşum gibi oldu ama olsun.Hah.Bakın şimdiden ne kadar da çok yazmışım.Ama tabiki de daha bitmedi.Daha yeni konulara yelken açacağız (mecaz anlamda türkçeniz bu kadar kötü olamaz herhalde),tabiki günlüğümüzün tuzu biberi olmazsa olmazı espriler derken çoktan bir destan yazmış olacağız bile.Hatta şu an esprilere geçsek iyi olur aslında ama daha uzun yazmaya gayret göstereceğim.Bence artık ramazan hakkında konuşalım diyeceğim ama maalesef zamanım tükenmek üzere bu yüzden esprilere geçmek istiyorum.Ama sizlere verdiğim sözü tuttum.Ölsem de gam yemem artık.Hadi espri yapalım.Zaten iftara da az kaldı.
Yağmur yağmış kar peynır hi,hi,hi,hi,hi,hi,h...Hemen diğerine geçiyorum çünkü zamanım tükendi tükenecek.
Saçınızı nasıl keselim?
Sessiz,hi,hi,hi,hi,hi,hi...Bence bu kadar yeter.Acelem olmasa daha uzun yazabilirdim ama... Hadi görüşürüz.
Bendeniz Derya YESİR olarak bugünkü günlüğümü sonlandırıyor ve bir sonraki günlüğümde görüşmeyi diliyorum,HOŞÇAKALIIIN...:D:))))99
Yorum Yazın
Henüz hiç yorum yok :(
(6 years ago)
(6 years ago)
